Asker eşi Erbakan'a çantayla vurmuş!

  • Ana Sayfa
  • Asker eşi Erbakan'a çantayla vurmuş!
Asker eşi Erbakan'a çantayla vurmuş!
İngiliz devlet arşivlerindeki gizlilik kuralı kaldırılınca ortaya Türkiye'nin 12 Eylül dönemine ilişkin ilginç veriler de ortaya çıktı. Abone ol

İngiliz devlet arşivlerinde 30 yıllık gizliliği kaldırılan kriptolar Ankara-Londra arasındaki diplomatik yazışmaları ortaya döktü. Milliyet'in incelediği 1980 yılına ait belgelerde dönemin siyasi aktörleriyle ilgili Wikileaks'i aratmayacak benzetmeler yapılıyor.

Gizlilik hükmü kaldırılan belgelerde 12 Eylül ihtilali ile ilgili de çeşitli değerlendirmeler yer alıyor. İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği'nin 12 Eylül'den iki ay önce müdahale ihtimaline "az da olsa" ihtimal verdiği, 12 Eylül sonrası yazılan bir başka raporda ise "müdahalenin beklenenden önce geldiğine işaret ettiği" görülüyor. Belgelerde 12 Eylül darbesi için "Diğer ikisinden çok daha disiplinli ve centilmence yapıldı. Akıldan uzak bir milliyetçilik ve yabancı düşmanlığı içermiyor" ifadesi kullanılıyor.

Dönemin Ankara'daki İngiltere Büyükelçisi'nin 14 Temmuz 1980 tarihli mektubuyla verdiği bilgide, TSK'nın kafasındakileri "bir kapalı kutu" hacklink olarak niteleniyor. Büyükelçi mektubunda 1960 ve 1971 müdahalelerini de detaylarıyla irdeliyor.

Büyükelçi "Türk Silahlı Kuvvetleri ve komutanları geçmişteki bu iki darbeden çok şey öğrendi. Bu derslerden ilki Türkiye'nin sorunlarının bir darbeyle çözülemeyecek kadar zorlu olduğu, ikincisi ise Parlamento'yu devreden çıkarmanın ve teknokratlarla iş yapmanın mümkün olmadığı" yorumunu yapıyor. Orduyu anayasanın koruyucusu olarak görme eğiliminin bir tek TSK'nın kendisinde değil Türk halkının çoğunluğunda da var olduğu belirtilen büyükelçi notunda "Ben şahsen TSK'nın demokrasiye gönülden bağlı olduğuna ve ancak demokrasinin kendisinin tehdit altında olduğuna inanmaları halinde müdahaleye hazır olduklarına inanıyorum" diyor.

ERBAKAN'A KİM ÇANTAYLA VURDU? SABANCI İÇİN NELER SÖYLEDİLER?
DENİZ BAYKAL'DAN SÜLEYMAN DEMİREL'E DÖNEMİN TÜM SİYASETÇİLERİ HAKKINDA İNGİLİZ BELGELERİNDE YAZANLAR...
AYRINTILAR İÇİN TIKLAYINIZ

12 EYLÜL İZLENİMLERİ

İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği görevlileri 12 Eylül'ü takip eden günlerde de merkezlerine gönderdikleri bilgi notlarında Türkiye'deki ortamı tarif ettiler. Darbeye giden günlerdeki önemli olaylar arasında Abdi ipekçi ve Nihat Erim cinayetlerini gösteren İngiliz arşiv belgeleri, bütün bunlara rağmen Türk halkının korkudan felç olmuş bir görüntü içinde olmadığına dikkat çekti. 80 darbesi yapıldıktan sonra halkta büyük bir rahatlamanın göze çarptığı, insanların 12 Eylül sabahı mutlu göründükleri, işçiden özel sektör patronlarına kadar herkesin umutlu olduğuna dikkat çekildi.

HALK PARASINI ÇEKMEDİ

Darbe ile birlikte Kadıköy'de bir bayram görüntüsü yaşandığı kaydedien belgelerde 12 Eylül'den sonraki ilk iş günü olan 15 Eylül sabahı Türkiye'deki bankalardan hiç mevduat kaçmadığı aksine mevduat sahiplerinin daha çok para yatırdığı hatırlatıldı. Bunun temel sebebi olarak da Orgeneral Kenan Evren'in güven verici ve inanılır tavrı gösterildi.

ÇIKARLARIMIZA AYKIRI DEĞİL

İngiliz arşiv belgelerinde 12 Eylül darbesi ile ilgili notların bir bölümünde, Türkiyede çok partili demokrasinin 30 yaşında olduğuna işaret edilirken, kabaca bir hesapla 1950'den itibaren her 10 yılda bir demokratik sistemi yeniden rayına oturtmak gerekçesiyle askeri müdahalelerin yapıldığı hatırlatıldı. 1980'e kadar yapılan her darbeden sonra askerin sözünü tuttuğu kaydedilen belgelerde "bu döngü Türkiye'nin demokratik olgunluğa ulaşmasının kaçınılmaz bir parçası olabilir" yorumu yapıldı. Her milletin kendi özel demokratik gelenekleri içinde sistemini işlettiğine dikkat çekilen belgede, Türkler'in de sistemlerini işletme kabiliyetlerine güvendikleri belirtildi. Belgelerde, "Şimdiki darbe İngiltere'nin çıkarlarına herhangi bir zarar vermiyor ve bence yeni rejime sempati ve anlayışla yaklaşmamız, yönetime ekonomik ve siyasi istikrar yönünde yardımcı olmamız doğru olur" denildi.

DEMİREL'DEN İLGİNÇ SÖZLER

Belgelerde darbeden sonra AP eski genel Başkanı ve eski Başbakan Süleyman Demirel'in Fuat Süren ile yaptığı görüşmede "Benim yaptıklarımı devam ettiriyorlar ve aynen benim olmam halinde yapacaklarımı yapıyorlar" dediği belirtildi. Raporu yazan dışişleri görevlisi bu sözlerin samimiyetine inandığını da not etti.



Kategori : GÜNCEL